The Independent’ın yayınladığı “Keşmir’in hayaletleri” başlıklı rapora nazaran, Hindistan’da Narendra Modi hükümetinin Cammu Keşmir kararlarının akabinde bölgede çıkan çatışmalarda en az 3 sivil hayatını kaybederken, yetkililerin ölenlerin yakınlarına “ölüm belgesi” vermemek için hekimler üzerinde baskı kurduğu tabir edildi.
İsmi açıklanmayan bir hekim, “çatışmalardaki zayiata yönelik istatistikleri düşük gösterme, çatışmalarla ilgili hasta kabullerini minimum tutma ve mağdurları süratli halde taburcu etme” bahislerinde kelamlı talimat aldıklarını belirtti.
Vakaların üçünde de ölenlerin yakınları, kayıplarının nedeninin çatışmalar olduğuna dair tabip kayıtları ve mevt evraklarını almakta zorlandıklarını anlattı.
“EŞİMİN MEVT SEBEBİNİ KAYDEDEMİYORUM”
Ölenlerden 35 yaşındaki iki küçük çocuk annesi Fehmeeda Bano, 9 Ağustos’ta güvenlik güçlerinin en az 4 göz yaşartıcı gazın meskeninin içine dolması sonucu boğaz ağrısı ve nefes alamama şikayetiyle eşi tarafından hastaneye götürüldü. Bano, hastaneye vardıktan 40 dakika sonra hayatını kaybetti.
Eşi Rafiq Shagoo, karısının vefat evrakını almaya gittiğini ve lakin günler sonra ortaya bir tabip ve arkadaşının ortaya girmesiyle belgeyi alabildiğini söz etti.
Eşinin mevt sebebinin “akciğer hastalığına bağlı ani kalp durması” olarak belirtildiğini kaydeden Shagoo, “Yalan söylediler. Belgeyi almaya çalıştığımda vefat sebebi yazmıyordu. Eşimin gerçek mevt sebebini kaydedemiyorum.” ifadelerini kullandı.
POLİS: CENAZEYE EN FAZLA 10 KİŞİ GELEBİLİR
Evinin geçimini tek başına sağlayan 55 yaşındaki üç çocuk sahibi Keşmirli Ayoub Han, 17 Ağustos’taki şovlarda, yakınında patlayan göz yaşartıcı gazdan etkilenmesi sonucu hayatını kaybetti.
Erkek kardeşi Shabir, ağabeyinin ağzından kan geldiğini ve Shri Maharaja Hari Hastanesi’ne vardıklarında tabiplerin Han’ın öldüğünü söylediğini aktardı.
Doktorlardan ağabeyinin göz yaşartıcı gaz sebebiyle öldüğüne dair kayıt düşmelerini istediklerini söz eden Shabir, bu talebin reddedildiğini vurguladı.
Shabir, polisin halkın yansısından çekinmesi nedeniyle ailesine “cenaze merasimine 10’dan fazla kişinin katılmamasını emrettiğini” söyledi.
Han’ın ailesi, hastaneden vefat dokümanı istemesine karşın tabipler, öncelikle polisten Ön Bilgilendirme Raporu (FIR) almaları gerektiğinin altını çizdi. Mevcut ortamda bu talebin imkansızlığını vurgulayan Shabir, “Bu haksızlık. Biz ölümüzü kaydedemiyoruz. Çaresiziz.” dedi.
İLK KURBAN 17 YAŞINDA
Mevcut Keşmir krizinin birinci kurbanlarından birinin, 5 Ağustos’ta güvenlik vazifelilerinin protestocuları kovalaması sonucu Jhelum ırmağına atlayan 17 yaşındaki Osain Altaf olduğu belirtiliyor.
Altaf’ın babası Ahmad Marazi, oğlunun mevt dokümanını almak bir yana hastaneye kabul edildiğine dair bir evrak dahi alamadığını söyledi.
Doktorların vefat evraklarını vermemek konusunda baskı altında olduğunu anlatan Marazi, “Hindistan, Keşmir’de durumun olağan olduğunu tez ediyor ki bu gerçek değil. Şayet kısıtlamaları kaldırırlarsa gerçek ortaya çıkacak.” diye konuştu.
