Birleşmiş Milletler Besin ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi Yardımcısı Ayşegül Selışık, dünya genelinde her yıl ortalama 750 milyar dolar bedelindeki besinin israf olduğunu belirtti.
820 MİLYON İNSAN AÇ, TIPKI SAYIDA OBEZİTE VAR
820 milyon kişinin açlıkla çaba ederken, çabucak hemen birebir sayıda insanın ise obeziteyle gayret ettiğini aktaran Selışık, bunun kaygı verici olduğunu kaydetti. Besin israfının tarladan başladığını vurgulayan Selışık, hasat usulleri, uygun olmayan saklama şartları, çok tüketim ile tüketicinin besine gereken kıymeti vermemesinin en büyük neden olduğunu lisana getirdi.
ÇOĞU AFRİKA ÜLKELERİNDE YAŞIYOR
Selışık, dünyada açlıkla çaba eden 820 milyon kişinin büyük kısmının Afrika ülkelerinde yaşadığına işaret ederek, şöyle konuştu:
“Orada su kaynaklarının yetersizliği ve iklim kaideleri üzere nedenlerden yeteri besin üretimi yapılamıyor. Fakat gelişmiş ülkelerde de çok bir besin israfı var. Dünyada üretilen besinin üçte biri israf oluyor, tekrar israf olan besinin dörtte biri ile 820 milyon aç insanı doyurabilirsiniz. Üretilen besinin yüzde 20’si tarlada, yüzde 40’ı da sofrada israf ediliyor. Bunda çelişki var. Bir taraftan beşerler açlıkla gayret ediyor, başka taraftan da bizler üretilen pahalı gıdayı israf ediyoruz. Tüm ülkelerin birlikte çaba etmesi gerekiyor.”
TÜRKİYE OBEZİTE MESELESİYLE UĞRAŞAN ÜLKELERİN BAŞINDA GELİYOR
Yoksul ülkelerde açlıkla uğraş edilirken, gelişmiş ülkelerde ise obeziteyle uğraş edildiğini anımsatan Selışık, “Obeziteye ve başka bulaşıcı olmayan hastalıklara ayrılan önemli kaynaklar var, tüm bu kaynakları toparladığınızda dünyada açlık diye bir şey kalmaz ancak bunun için ortak bir uğraş gerekiyor. Ülkelerin, kamu ve özel kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin bu bahiste bilinçlendirme yapmaları gerekiyor. Bireyler olarak birinci evvel israf etmemekten başlamamız lazım lakin bir taraftan da sağlıklı besin tüketimine de itina göstermemiz lazım. Bugün 670 milyondan fazla yetişkin, 120 milyon çocuk (5-19 yaş arası) obez ve 5 yaşın altında 40 milyonu aşkın çocuk fazla kilolu iken, 820 milyonu aşkın insan ise açlık çekiyor. Türkiye de tıpkı halde obezite meselesiyle uğraşan ülkelerin başında geliyor.” diye konuştu.
BESLENME VE YEME ALIŞKANLIKLARINDA BÜYÜK DEĞİŞİKLİK
Selışık, dünya genelinde globalleşme, kentleşme, gelir artışı, hazır besin dalındaki gelişmelerin sonucunda beslenme ve yeme alışkanlıklarında büyük değişiklikler yaşandığını belirtti. Mevsiminde yetişen, lif istikametinden varlıklı yiyeceklerden uzaklaşılarak daha çok şeker, yağ, tuz, işlenmiş besinler ve et üzere yüksek kalorili yiyeceklerle beslenmeye geçiş olduğuna dikkati çeken Selışık, şunları kaydetti:
SAĞLIK PROBLEMLERİNE HARCANAN PARALAR DA AÇ İNSANLARIN BİRÇOKLARINI DOYURABİLİR
“Sağlıksız beslenme, kalp-damar hastalıkları, diyabet ve kimi kanser tipleri üzere bulaşıcı olmayan hastalıklarda ölümlere sebep olan risk faktörlerinin başında gelmektedir. Dünya çapındaki sıhhatsiz yeme alışkanlıkları için yılda 2 trilyon dolara yaklaşan maliyetiyle hükümetlerin sıhhate ayırdıkları bütçelerin üzerinde büyük bir yük oluşturmaktadır. Obezite ve öbür makus beslenme biçimleri her üç şahıstan birini etkilemektedir. Varsayımlar bu oranın 2025 yılı prestijiyle her iki bireyden biri halinde olacağını göstermektedir. Bulaşıcı olmayan hastalıklar dediğimiz sıhhat sarfiyatlarına harcanan para çok büyük bir sayı. Bu harcanan parayla siz dünyada aç olan insanları çok rahat doyurabilirsiniz. Bu türlü de bir çelişki var.”
