Aşağıseyit Mahallesi Köprübaşı mevkisinde Büyük Menderes Irmağı kenarında düzenlenen müsabakaya, etraf ilçelerden bu yıl 52 çoban katılıyor.
Gün doğumundan itibaren bekleyen çobanlardan sırası gelenler, “elci” ismini verdikleri ve mora boyadıkları baş koyunları öncülüğündeki sürülerini ırmaktan geçirmeye çalıştı.
Koyunlarla ırmağa giren çobanlar, karşı kıyıya ulaşmak için ter döktü. Bazı çobanlar, suya atlayan “elci” koyununun boynuna sarılarak öptü ve Türk bayrağı açtı. Renkli imgelere sahne olan müsabakada birtakım çobanların, koyunlarının sırtına boyayla ay yıldız figürü çizdiği gözlendi.
TÜRKİYE’NİN HER YERİNDEN İZLEMEK İÇİN GELENLER VAR
Çal Belediye Lideri Fethi Akcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yarışın 8 asırlık geçmişi olduğunu belirtti.
Bu geleneği yaşattıkları için memnun olduklarını lisana getiren Akcan “Bu yıl Türkiye’nin her yerinden karşılaşmaları izlemek için gelenler var. Ayrıca yabancı konuklarımız de geldi. Bu geleneği tüm dünyanın duyması için çalışıyoruz. Buradaki hedefimiz hayvan sevgimizi herkesin görmesi.” diye konuştu.
“KOYUNUMU FINDIK, FISTIK, ARPA, BUĞDAY, ÜZÜM İLE BESLİYORUM”
Yarışmaya “Fırtına” ismini verdiği koyunla katılan Sadık Koçan, 7 yıldır katıldığı aktiflik için çok heyecanlı ve tezli olduğunu belirterek, “Suyun kenarına gelince herşey orada muhakkak oluyor. Koyunumu fındık, fıstık, arpa, buğday, üzüm ile besliyorum. Atlamazsa seneye tekrar geleceğiz.” dedi.
60 yaşındaki Süleyman Ercan ise iki yıldır katıldığı yarışta derece elde etmeye çalışacağını aktardı.
846. Sudan Koyun Geçirme Müsabakası GALERİ
Yukarıseyit Mahallesi’nden katılan Arif Lahnacı da koyununu müsabakaya küçük yaştan itibaren besleyerek hazırlandığını anlatarak, “2006 yılından beri yarışlara geliyorum. 4 madalya aldım. Koyunun sevdiği her şeyi yediriyoruz. Koyunuma çocuğum üzere bakıyorum. Suyun başında yalnızca kazanmayı düşünüyorum. Koyunum atlamazsa da canı sağ olsun.” diye konuştu.
Karakaya Mahallesi’nden mor koyunuyla yarışa katılan 80 yaşındaki Ramazan Çadır, yarışa 4 yıldır katıldığını belirterek, “Yarışmadan evvel koyunumu ihtimamla boyadım. Mor koyunumu elimle beslerim. Ona gözüm üzere baktım. Burası er meydanı, iddialıyım.” tabirlerini kullandı.
Sabahki ön eleme cinsinde finale kalan çobanlar, öğlenden sonra birincilik için yarışacak. Yarışta dereceye girenlere çeşitli mükafatlar verilecek.
SUDAN KOYUN GEÇİRME GELENEĞİ
Yarışmaya esin verdiğine inanılan Yörük efsanesine nazaran, Karakoyunlu aşiretinden bir çoban, Çal yöresine yerleşerek Oğuz beyefendilerinden biri için çalışmaya başlar. Çoban ile beyin kızı, birbirlerine aşık olur. Yörede çok sevilen çoban, beyefendiden kızını ister. Lakin kızını vermek istemeyen beyefendi, çobana gerçekleştirilmesinin imkansız olduğunu düşündüğü bir vazife verir. Bey, çobana kızıyla evlenebilmesi için ‘Koyunlara 3 gün boyunca tuz yedireceksin ve Büyük Menderes Irmağı’ndan su içirmeden karşıya geçireceksin’ der. Bu kaidesi kabul eden çoban, denildiği üzere koyunları su içirmeden karşıya geçirir.
Çobanın istenileni başarmasına rağmen beyefendi, yeniden de kızını kendisine vermez. Kızının aşkından hastalanıp ölmesi üzerine beyefendi tarafından kovulan çoban, ömrünü kaval çalarak dağlarda geçirir.
Yöre halkı, bu aşktan etkilenerek her yıl sudan koyun geçirme müsabakası düzenliyor. Hayvan sevgisini ortaya koyan yarış, çobanlık konusunda dünyadaki nadir tertipler ortasında gösteriliyor.
