Brexit süreci İngiltere için hala devam ediyor.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Avrupa Birliği (AB) Kurulu Lideri Donald Tusk’a gönderdiği mektupta, İngiltere’nin AB ile vardığı Brexit mutabakatının İngiliz Parlamentosu’nda 3 defa reddedilmesine yol açan Kuzey İrlanda hududuna ait “tedbir maddesini” kaldırmayı önerdi.
“İNGİLTERE’NİN EGEMENLİĞİYLE BAĞDAŞMAZ”
İrlanda Adası’nda, Brexit’ten sonra fiziki hudut oluşturulmasını önlemeye dönük “tedbir maddesi”yle ilgili itirazlarını lisana getiren Johnson, mektupta, kelam konusu maddeyi “anti demokratik” ve “İngiltere’nin egemenliğiyle bağdaşmaz” şeklinde nitelendirdi.
Johnson, “tedbir maddesinin”, İngiltere’yi süresiz biçimde AB ile Gümrük Birliği içinde tutabileceğine işaret ederek, bunun Brexit kararının alınma gerekçesiyle çelişeceğini kaydetti.
“AB’NİN BENZERİ HALDE HAREKET EDECEĞİNE HAZIR OLACAĞINI ÜMİT EDİYORUM”
“Tedbir hususu bir Brexit mutabakatının kesimi olamaz, bu ikimizin de kabul etmesi gereken bir olgu.” ifadesini kullanan Johnson, öncelikli amacın de İrlanda Adası’nda fiziki hudut oluşmasının önüne geçmek olması gerektiği değerlendirmesinde bulundu.
Johnson, Brexit sonrasında iki İrlanda ortasına fiziki hudut girmesini engelleyecek alternatif tahliller üzerinde durmayı teklif ettiği mektubunda, şunları kaydetti: “Tedbir unsurunun yerine, geçiş süreci bitmeden gelecekteki ilgimizin modülü olarak bu çeşitten düzenlemeleri hayata geçirme taahhüdünü koymayı öneriyorum. Brexit tarihine kısa bir müddet kaldı. Lakin İngiltere, süratli hareket etmeye hazır ve mevcut ortak taban de dikkate alındığında, AB’nin de emsal halde hareket etmeye hazır olacağını ümit ediyorum.”
TRUMP VE VARADKAR GÖRÜŞMELERİ
Öte yandan, İngiltere Başbakanlık ofisi “10 Numara”dan yapılan yazılı açıklamada, Johnson’ın bugün, ABD Lideri Donald Trump ve İrlanda Cumhuriyeti Başbakanı Leo Varadkar ile birer telefon görüşmesi gerçekleştirdiği bildirildi.
Johnson’ın, Trump’ı Brexit konusundaki son gelişmelerle ilgili bilgilendirdiği, Varadkar’la da “tedbir maddesi”yle ilgili itirazlarını lisana getirdiği kaydedildi.
BREXIT SÜRECİ
Johnson, ülkeyi AB’den 31 Ekim’de mutabakat olsun yahut olmasın ayırmaktaki kararlılığını sık sık yineliyor. Theresa May’in AB ile vardığı Brexit mutabakatı, parlamentoda 3 defa reddedilmişti. Reddedilen mutabakat, İngiltere ile AB ortasında Brexit sonrasında 2 yıllık geçiş süreci öngörüyordu. Bu müddette İngiltere’nin modülü Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ortasındaki hududa ait tahlil bulunamaması halinde “tedbir maddesi” yürürlüğe girecekti.
Madde, İngiltere’nin probleme tahlil getiren yeni bir düzenleme üzerinde anlaşılana kadar Gümrük Birliği içinde kalmasını öngörüyordu. İngiltere’nin bu maddeyi tek taraflı olarak terk etme kapısı da kapalı tutuluyordu. Muahedenin parlamentoda reddedilmesinde en değerli ögesi “tedbir maddesi” oluşturmuştu.
Aralarında Johnson’ın da yer aldığı muahedenin muhalifleri, bu hususun İngiltere’yi süresiz biçimde AB’ye tabi bir ülke haline getireceğini sav etmişti. İngiliz parlamentosu, 29 Mart’ta gerçekleşmesi gereken anlaşmasız Brexit’i yasa çıkartarak engellemiş, hükümet, AB’nin de onayıyla Brexit’i 31 Ekim’e ertelemişti. İngiltere, 2016’daki referandumda yüzde 48’e karşı yüzde 52 oyla AB’den ayrılma kararı almıştı.
