Sergiye ait açıklamada bulunan standın küratörü Ian Collins, ünlü ressama ilişkin çalışmaların öyküsünü ve art planını anlattı.
Collins, Craxton’ın yapıtlarının Türk kültüründen izler taşıdığına işaret ederek, İskoçya’daki Stirling Üniversitesi Koleksiyonu’nda sergilenen “Doğanın Yapı Taşlarıyla Manzara” isimli duvar halısı çalışmasındaki ögelerin buna örnek olduğunu kaydetti.
Küratör Collins, Craxton’a dair Türkiye’deki birinci stant olduğunu lisana getirerek, sanatkarla ilgili şimdiye kadar açılan en büyük stantlardan biri olduğuna da dikkati çekti.
Ünlü ressamın doğumunun 100. yılı sebebiyle birçok ülkede stant açılacağını kaydeden Collins, Craxton’ın birinci kere sergilenen 40 çalışmasının da iş insanı Ömer Koç tarafından İstanbul’daki standa getirildiğini vurguladı.
Craxton’ın şanslı bir çocukluk geçirdiğini ve ailesinin kendisini özgür bırakmasının sanatına büyük katkılar sağladığını tabir eden Collins,
“Sürekli Ege’de yaşama tutkusu vardı. Tıpkı vakitte tüberküloz hastasıydı ve hastalığına uygun gelmesi için sıcak iklimde yaşaması gerekiyordu. İkinci Dünya Savaşı sırasında bölgeye gelemedi. 1949’da Atina’ya yerleştikten sonra yalnızca Ege bölgesine dair fotoğraflar çizdi. Bence Craxton’ı kıymetli ve eşsiz kılan budur.”
23 Temmuz’a kadar açık
Ziyaretçilerin ağır ilgi gösterdiği stant 23 Temmuz’a kadar açık olacak.
