Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Angela Merkel’i Moskova’da kabul etti. Putin, Merkel ile görüşmesinin akabinde basın toplantısı düzenleyerek görüşmelerine ilişkin ayrıntıları basın mensuplarıyla paylaştı.
Putin yaptığı açıklamada, Merkel ile ikili bağların görüşülerek ekonomik, politik ve kültürel hususlarda kilit problemlere değinilmesinin yanı sıra global problemlerin da konuşulduğunu belirterek, “Almanya dış iktisattaki partnerlerimiz ortasında ikinci değerli yere sahip. Birinci sırayı Çin alıyor. Son 2-3 aylık periyottaki Almanya-Rusya ortasındaki ticari hacim 43.8 milyar doları bulmuş durumda. Alman yatırımcıların Rusya’da ki yatırım hissesi 20 milyar dolar. Rusya ve Almanya ayrıyeten güç hususlarında da çok önemli projelere sahip iki ülke. Rus gazının, Ukrayna üzerinde transit geçişine dair hususları da değindik. 31 Aralık’ta Ukrayna ve Rusya ortasında yapılan gaz mutabakatının kıymetine de tekrar hatırladık” sözlerini kullandı.
“LİBYA SORUNU, KÜRESEL BİR SORUN, TÜRKİYE İLE GÖRÜŞÜYORU”
Libya’daki tansiyona de değinen Rus önder, “Libya’da devam eden sıkıntıları da ele aldık. Libya sorunu bölgesel değil küresel bir sorun. Terörist hareketler artıyor ve Avrupa’ya olumsuz tesirleri oluyor. Bu kriz öbür ülkeleri yasal olmayan göç, kaçakçılık, silah ve uyuşturucu ticareti üzere bahislerle etkiliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı ile de bu mevzudaki çalışmalarımız sürmektedir. Türk hükümeti ile İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz çalışmalar hakkında Sayın Merkel’i bilgilendirdim” açıklamasında bulundu.
SURİYE SORUNU
Suriye’de uzun yıllardır yaşanan krizi de ele aldıklarını açıklayan Putin, “Suriye konusunda ise yakın vakitte Şam’a yaptığım ziyarete ve Beşar Esad ile yaptığım görüşmeye dair bahislerde da Sayın Merkel’i bilgiler verdim. Suriye adım adım barış dolu bir hayata geri dönmeye devam ediyor” dedi.
İRAN VE UKRAYNA
Putin, İran’ın nükleer programını da değerlendirdiklerini söz ederken, Ukrayna’daki duruma ait olarak, “Ukrayna’nın doğusundaki barışın devam edebilmesi için Minsk mutabakatının uygulanmaya devam edilmesinin kaçınılmaz bir seçenek olduğu konusunda da hemfikiriz. Yakın vakitte Normandiya Dörtlüsü formatında gerçekleştirdiğimiz görüşmedeki aldığımız kararların hayata geçirilmesi çok kıymetli. Ukrayna hükümetinin, Donbas Bölgesi için özel statü verilmesi konusuna ait kendi kanunlarında değişiklikler yapması, barışın sağlanması ismine çok değerli bir adım” sözlerinde bulundu.
